Birisi 'Klasik Kitap Maratonu' mu Dedi?

Herkese 'kocamaaaan' bir merhaba :)

Blogumu ve sizleri bir hayli özlemişim. Yazmayı da öyle. Çünkü uzun bir zamandır elime kalem almıyorum desem yeridir. Bloguma bile girip girip çıkıyorum, ama bir türlü elim gitmiyor bir şeyler yazmaya. Sonunda bugün bu zinciri kırmaya ve klavyenin başına oturmaya karar verdim. Eee şimdiden 'Hoşbuldum!' o zaman :)

Bu yıl hayatımdaki en zorlayıcı yıllardan biriydi desem yeridir. Bunun çok büyük bir kısmı -elbette, daha önce bahsettiğim üzere- bölümümün zorluğuyla alakalıydı. Buradan mimar olmak isteyenlere, tüm mimar adaylarına sesleniyorum: Bir daha düşünün! :D Tabi, birazcık ironi içeriyor olsa da gayet ciddi bir uyarı benimkisi :) Elbette yine de konu hakkında ayrıntılı olarak konuşmak, bilgi almak isteyenlere kapım sonuna kadar açık -malum tercih dönemleri de yaklaşıyor- :D Hayatını planlı yaşamaya özen gösteren, istediği şeylere vakit ayırabilmeyi değerli bir olgu olarak gören 'ben' için, yılımın oldukça spontane geçmesi ve birçok durumda elim kolum bağlı hissetmem beni yıpratan nedenlerin başındaydı. Yarıyıl tatilinde birazcık toparladığımı düşünsem de -blogumdaki çoklu girişimlerden bunu sizler de anlayabilirsiniz- ikinci dönemin başlamasıyla her şey tekrardan sarpa sarmaya başlamıştı.
 Neyse, önemli olan, zorlu da olsa, bir şekilde bu koskoca yıl da bitti ve az az da olsa kendi önceliklerime geri dönmeye başladım.
Bu sene yapabildiğim -ya da yapabildiğimi düşündüğüm- nadir şeylerden biri 'Klasik Kitap Okuma Maratonu' nu devam ettirmek oldu :) Ki burada da mayıs ayının yorumunu giremediğimin, dolayısıyla bir ay aksatmış olduğumun farkındayım. Ama yine de okumayı hiç bırakmadım ve klasiklerimi okumaya elimden geldiğince devam ettim.

Çoğunu bloguma girip sizlerle de paylaşmaya can attığım o kadar çok kitap okudum ki! :) Malesef, daha önce de belirrtiğim gibi, birçoğuna zamanım kalmadı. Yine de bugün burada sizlerle 'Mayıs' ve 'Haziran' klasiklerini paylaşmak; en azından kaldığım yerden devam etmek istiyorum :)

Bu iki ay içerisinde listemden 'Dava (Franz Kafka)' ve 'Bilinmeyen Adanın Öyküsü (Jose Saramago)' kitaplarını okudum. İkisi de birbirinden güzel, birbirinden anlamlı kitaplardı :) Öncelikle Dava' dan başlamak gerekirse;


Kafka, zaten birçoğunuzun bildiği, çok güçlü yazarlardan biri. Dava, Kafka' nın Dönüşüm' ünden sonra okuduğum ikinci kitabıydı. Daha önce blogumda da yorumladığım Dönüşüm, beni bir hayli etkileyen ve kendime önemli çıkarımlar yaptığım bir kitap olmuştu. Sonrasında Dava ile tekrar Kafka dünyasına dönmek benim için çok güzel ve etkileyici -belki biraz sarsıcı- bir dönüş oldu. 'Sarsıcı' kısmını Kafka okumuş olanlar eminim anlayacaktır :)
Hikayesinin temeli, bilmediği bir suçtan ötürü tutuklanan bir karaktere -Josef K.- ve onun yaşadıklarına dayanıyor. Bildiğimiz ya da bilmediğimiz hiçbir düzene benzemeyen, -aslında K.' nın kendisinin bile bilmediği- bir adelet sistemine sürükleniyor karakterimiz. Bu süreçte yaşadıklarını; kendisini aklamaya çalışmasını ve sonuçlarını yine kendine özgü üslubuyla gözler önüne seriyor Kafka. Okurken bir hayli kafanızı karıştıran -ama bir o kadar da düşündüren- bir kitap Dava. Özellikle de bitişiyle beni bir hayli etkilediğini, uzun süre de bu etkiden çıkamadığımı eklemek isterim :)
Her yeni Kafka okuyuşumda -ardından gelen 'iyi ki okumuşum' düşüncesinin yanında- derin düşünceler alıyor beni. Sanırım bu nedenle Kafka çok seviliyor ve ben de seviyorum. Özellikle hayatınızda belirli sorgulamalarda bulunduğunuz bir dönemdeyseniz, bir Kafka okumanızı kesinlikle öneririm :)


Kafka'nın o gizemli dünyasından sonra bir başka başarılı yazarımıza gelirsek; Jose Saramago, kendisi yalnızca okuduğum bir kitabıyla bile en sevdiklerim arasında yer edinen yazarlarımızdan :) 'O' kitap 'Ölüm Bir Varmış Bir Yokmuş' oluyor ve yine blogdaki yorumu hemencecik şurada bulunuyor :)
  Saramago, okuduğum ikinci kitabıyla da beni şaşırtmadı ve hala sevdiklerim listesinde üst sıralarda yer almaya devam ediyor :) Haziran ayı için bir 'kısa öykü' okumayı düşündüğümden klasik kitaplar listemden Bilinmeyen Adanın Öyküsü' nü seçmiştim. Gerçekten de kısa (!) -ard arda iki gün içinde iki defa okudum :)- ve tatlı bir hikaye, belki de bir masaldı, kendisi :) Konusunu anlatmaktan ziyade, sizleri arka kapak açıklamasındaki minik yazıya yönlendirmek isterim, daha da fazlasını bilmeden okumalısınız bence :) Evet, dediğim gibi, kısa ama 'Küçük Prens' misali, eğer dikkatlice bakarsanız fark edebileceğiniz, anlamlarla yüklü bir masaldı diyebilirim. Okuması oldukça kolay ve keyifliydi  -gerçi unutmamanız gereken bir nokta var ki Saramago okuyorsunuz, ilk defa okuyanlar için dili alışılmadık ve belki biraz zor gelecektir, ama sakın bu sizi korkutmasın :) Burada, yorumumda 'anlatım dili' ile ilgili ayrıntılar var :) Basit ama düşündürücü bir hikayesi var kısacası. Saramago' ya başlamak için her ne kadar 'Ölüm Bir Varmış Bir Yokmuş' u öneriyor olsam da, devam niteliğinde okunabilir ve kitaplığınızda bulunmasını isteyeceğiniz türde bir kitap bence :)

Kısacası, geçen zamanda yaşadıklarım ve oradan geçiş yaptığım kitap yorumlarıyla şimdilik benden bu kadar sanırım :) Daha sık yorumlarla aranızda olmayı tüm kalbimle istiyor ve sizlerden gelecek yorumları da büyük bir heyecanla bekliyorum :) Bir sonraki yayına kadar kendinize iyi bakın, sevgiyle kalın :)

Yorumlar

  1. Yoğunluğunu geride bırakmana ve yeniden bloguna dönüş yapmana ve dahası maratona devam etmene çok sevindim. Ben bu sıralar biraz boşladım, geçen sene de yaz aylarında pek klasik okuyamamıştım.. Bu mevsimde elim hep aşk ya da macera romanlarına gidiyor. Umarım sonbaharda açığımı kapatabilirim. Bilinmeyen Bir Adanın Öyküsünü geçen sene okumuş ve çok beğenmiştim, yazardan okuduğum ilk kitaptı. Şimdi de senin de bahsettiğin ölümle ilgili kitabını okumak istiyorum. Dava okunacaklar listemde fakat dediğin gibi Kafka düşünmeye, sorgulamaya sevk eden bir yazar olduğundan kafam boş olduğunda sindirerek okuyabileceğim bir zamanda okumaj istiyorum. Bol okumalı günler, sevgileeer 😊

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Çok teşekkür ediyorum bu değerli yorumun için :) Evet yaz aylarında insanın canı genelde daha akıcı kitaplar okumak istiyor, ama bir şekilde modern klasikler de bu ihtiyacı karşılıyor bence :D Saramago' nun Ölüm Bir Varmış Bir Yokmuş' unu kesinlikle tavsiye ederim, umarım en kısa zamanda okuyabilirsin. Dava kitabı için ise daha boş bir anı kollamakta haklısın, umarım o an da çabuk gelir :) Umarım sen de maratona güzel bir dönüş yaparsın, yıl sonunda keyifle bitiririz maratonu :)Sevgilerimle :)

      Sil
  2. Iki güzel kitap okumussun. Ben de klasiklere devam edecegim yakinda kendi capimda. Ilk önce su yayinevlerinden gelen almanca kitaplarini bitireyim de :) Kal sevgiyle.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Çok teşekkür ederim, sanırım klasikleri gittikçe sevmeye başlıyorum :) Umarım sen de en kısa zamanda geçersin klasiklerine. Yorumlarını ve düşüncelerini daima bekliyor olacağım :) Sevgilerimle :)

      Sil
  3. Okuyup yorum yapmayı unutmuşum desem inanır mısın :) Bu nasıl bir maratondur cidden helal olsun. Senin az dediklerini bazısı ömrü boyunca zor yapıyor haberin olsun. Sevgilerimle..

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Haha olsun oluyor bazen bana da :) Benim de hayatımda en iyi takip edebildiğim tek maraton oldu sanırım :) Teşekkür ederim bu güzel yorumun için, sevgilerimle :)

      Sil
  4. Uzun zaman sonra feedly listesinde sana denk gelmek ne güzel oldu, hoşgeldin tekrardan diyelim o zaman biz de :) Bu aralar ben de kitap okumaya vakit bulamadığımdan kısa öyküler peşinde koşturuyorum, o yüzden devamını bekliyorum yazılarının.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Çok teşekkür ederim, hoşbuldum ben de :) Kısa öyküler söz konusuysa tamam, daha bir sürü şey yazabilirim onlar hakkında :D Bir dönüş yaptım bakalım inşallah devamı da gelir yakında. Tekrardan teşekkür ediyorum yorumun için, sevgilerimle :)

      Sil
  5. Merhabalar. Kafka'nın tüm kitapları güzel ama tercihimi
    Dönüşüm'den yana kullanırım. Bilinmeyen Adanın Öyküsü, okumayı ilk etapta düşündüğüm kitaplardan. Bol kitaplı günlere, sevgilerimle...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Merhaba :) Dönüşüm, benim ilk Kafka deneyimimdir, bu nedenle benim için de özeldir, yeri ayrıdır :) Saramago'yu da mutlaka tavsiye ediyorum. Nice kitaplarla, daha güzel günlere :) Sevgilerimle :)

      Sil
  6. Tabi bu yazıdan sonra devamı yazılar gelmeli. :D

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Evet süre birazcık uzamış sanırım :) Benim için doğru zaman meselesi .. Umarım güzel yazılar gelmeye devam edecek. Sevgilerimle

      Sil
  7. 'Dava' kitabının şuan harika ötesi tiyatro oyunu var. Oyuncu kadrosu ve hikayesi bayağı iyi yazıyı görür görmez (evet yeni gördüm) haberdar edeyim dedim. Blogumda oyunun yorumunu girdim, bakmanı dilerim =) muhendisinblogu.com

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ben de bloguma yeni yeni geçiş aşamasında olduğum için yorumunuzu yeni gördüm kusuruma bakmayın :) Uzun zamandır bir oyuna gitmeyi çok istiyordum aslında, umarım bitmemiştir tarihleri, şimdi hemen ziyarete gelip bakacağım :):) Tekrar teşekkürler, sevgilerle:)

      Sil
  8. Dava kitabı benimde okuyup beğendiğim bir kitaptı. Saramago'dan daha önce "Körlük" ve "Mağara" kitaplarını okuyup beğenmiştim. Özellikle "Körlük" kitabının en önemli eseri olduğunu düşünüyorum. Yorumlarınız sonucu "Ölüm Bir Varmış Bir Yokmuş" ve "Bilinmeyen Adanın Öyküsünü" ilk okunacaklar listesine dahil ediyorum. Yeni kurduğum, www.kitaplarakacanlar.blogspot.com a göz atmanızı dilerim.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Merhaba, hoşgelmişsiniz o zaman blog dünyasına :) Bu yazının sonrasında Körlük romanını ben de okuma fırsatı buldum ve Saramago yine şaşırtmıyor dedim kendimce. Dolayısıyla 'Ölüm bir varmış bir yokmuş' başta olmak üzere iki kitabı da beğeneceğinizi düşünüyorum, umarım öyle olur:):) Ben de en kısa zamanda ziyaretinize geliyorum, yorumunuz için teşekkürler :) Sevgilerle :)

      Sil

Yorum Gönder

Ne düşünüyorsun, benimle de paylaş :)

Popüler Yayınlar