8. Kadıköy Kitap Günleri - kitap fuarı gezisi :))

Herkese yeniden merhaba!!
 Vakit bulabildiğim ilk anda kitap fuarı gezimle başlayayım diye düşündüm :)

 Geçtiğimiz hafta 1-5 Haziran arasında Kadıköy Belediyesi'nin düzenlediği 8. kitap günleri gerçekleşti. Ben de perşembe günü gidebildim bu fuara. İlk defa bu kadar güzel bir fuara katıldığımı söylemeliyim. Haydarpaşa Garı'nda düzenlenen bu fuarda aşağı yukarı birçok tanıdık yayınevi vardı.

Öncelikle mekandan başlamak gerekirse, çok mantıklı ve çok güzel bir fikir olduğunu belirtmeliyim :) Peronlar arasında, hem tarihle iç içe hem de standlarda kitaplarla bir arada o mekanda bulunmak, kesinlikle huzur verici ve eşsiz bir deneyimdi :) Hem fotoğraf çekilecek birbirinden güzel o kadar çok kare vardı ki, hem de aynı anda kitapları tek tek inceleyip, ortamla bütünleşmek o kadar keyifliydi ki... Fikir kime aitse kesinlikle tebrik etmek gerekir, umarım önümüzdeki dönemlerde de aynı etkinlik devam ettirilebilir :) Şimdiye kadar İzmir ve İstanbul' da gittiğim diğer klasik kitap fuarlarının aksine böyle bir ortamda kitaplarla buluşmayı kesinlikle çok daha fazla isterim :) Kapalı bir salonda, kalabalıkla iç içe, insanlar çarpa çarpa geçerken elindeki kitapla sabit durmaya çalışmak her ne kadar eğlenceli olsa da (!); Haydarpaşa Garı' nda düzenlenen fuarın o ferah ve tarihi ortamı hiçbir şeye değişilemez diye düşünüyorum :)

Gelelim aldıklarıma; aslında son zamanlarda o kadar çok kitap almıştım ki kendimce bir sözüm vardı kitap almamaya dair :) Sevgili Asude arkadaşımla beraber sadece gezip, o güzel havayı soluyup çıkacaktık. Ama ben bir kitap fuarına gider de durur muyum? Öncelikle, son zamanlarda deli gibi bir edebiyat dergisi takıntım olmaya başladığını, bu nedenle de adını duyduğum belirli dergileri toplamaya başladığımı belirtmeliyim sanırım :) Çünkü yeni şeyler denemeyi çok seviyorum ve çok fazla söz edilince merak ediyorum doğrusu nasıl olduklarını. Ben de gördüğüm farklı dergileri alıp incelemeye karar verdim. Bu nedenle de fuardan ilk aldığım Pulbiber dergisi oldu :) Sonuçta kitap değil ama, yani hala sözümü tutuyordum :) Aklımdayken, belki bir ara da dergilerin incelemelerine dair bir yazı yayınlarım; bu fikir de burada dursun bi bakalım :)

Atılan sayısız adım ve çekilen bir sürü fotoğraftan sonra son bir kez almak istediğimiz bir şey var mıydı diye hızlı bir göz gezdirirken ben yine dayanamadım ve küçük birkaç şey aldım işte :)
Belki söylemişimdir; son zamanlarda edebi yazılara, özellikle Türk Edebiyatı' na karşı bir ilgi duymaya başladım. Eskiden bilim-kurgu / fantastik dışına çok çıkmayan ben; şimdi o kitapları bir kenarda tutuyor ve eski-yeni Türk yazarlarını keşfe çıkıyorum. Aslında İnstagram' da da belirttiğim Selim Çiprut' un As Maça' sını okumuş olmam da bu nedenden. Sırf bunun için bir anda şenlik listemin bile dışına çıkmış oldum :) Her neyse, uzun lafın kısası işte bu kitapları da almış bulundum :

• Tezer Özlü' yü zaten hep merak eder dururdum. Bu nedenle hazır denk gelmişken ve de indirim varken kaçırmayayım, bir yerden başlayayım diye düşündüm. Ayrıca Yusuf Atılgan' ı da son anda görünce dayanamadım ve ikisini de toplam 15 tl' ye aldım.

• Didem Madak' ın bir şiirini ( Siz Aşktan N'anlarsınız Bayım?) okumuş ve çok etkilenmiştim, bu nedenle kendisi de aklımın bir köşesindeydi. Yine kitaplarını görünce bir denemek istedim ve ilk defa bir şiir kitabı aldım. Bilenler vardır belki, Pulbiber dergisinin adı da Didem Madak' ın Pulbiber Mahallesi adlı kitabından geliyormuş. Bu da fuara dair ilginç bir tesadüf olarak kalmış oldu bende :) Bu kitabı da 7 tl' ye aldım. 

• Ayrıca fotoğrafta elimde gördüğünüz minik defter de fuardan :) Zaten genel olarak defterlere bir zaafım olduğu için ve itiraf etmek gerekirse bir defter koleksiyonu oluşturabilecek kadar çok defterim olduğu için de hem kendime hem de arkadaşlarıma hatıra olarak aldım, bence çok güzeller :))

Kıasacası böyle yine son dakika alışverişli, çok güzel bir gündü benim için. Tabi öncesinde ve sonrasında da arkadaşlarımla geçirdiğim değerli vakitler paha biçilemezdi. Son bir not olarak şunu eklemek isterim ki; bir kitap fuarı gezerken kendimi kaybettiğim ve gözümün kitaplardan başka hiçbir şeyi görmediği doğrudur, bu özelliğim bazen kendisini hayrete düşürse de o gün canım arkim'in arkamdan dolaplar çevirmesine çok büyük kolaylıklar sağlamıştır ve benim ruhum bile duymadan iki stand arkadan bana hediye almayı başarabilmiştir. Kendisine bu muhteşem hediye(leri) için çok teşekkür ederim :))